+ 90 541 608 57 25

Tratamientos de Obesidad

 

Obesidad curable…

¿CUÁLES SON LOS MÉTODOS DE TRATAMIENTO DE LA OBESIDAD?

Obezite hastalığını sadece yüksek kilolu olmak veya vücuttaki yağ oranının fazla olması olarak değerlendiremeyeceğimiz gibi tedavisinde de tek bir yöntemin başarılı olabileceği bakış açısı doğru olmayacaktır.

Tedavi multidisipliner bir yaklaşımla çok yönlü yapılmalıdır. Tedavi hasta için uzun ve zorlu bir süreçtir. Tedavi sonuçlarına ulaşabilmek zaman alacağı için  obezite tedavisinde en önemli etkenlerden birisi hastanın kararlı olmasıdır.

 Bu süreç boyunca hastanın, uygulanan tedavi yöntemlerine kararlılıkla uyması, koyulan hedeflerin sıkı takibi ve doktor diyetisyen veya psikolog ile birlikte tedavinin amacına ulaşabilmesi için özverili ve disiplinli bir yaklaşım sergilemesi gerekir. 

şişman kadın parkta yürüyorTedavi sürecinin belirlenmesi için öncelikle obezite hastalığının kök nedenlerinin, hastanın karakterinin, yaşam tarzının, vücut kitle indeksi ile obezite sınıfının, bel çevresi yağlanma oranı gibi diğer birçok etkenin ele alınması gerekir.

Bu etkenlerin değerlendirilerek hasta tedavisi için uygulanacak en uygun tedavi yöntem doktorunuz tarafından belirlenir. Ancak bu yöntem aşağıda da bahsedeceğimiz yöntemlerden sadece birisinin uygulanması değildir. Bu yöntemlerin kişi için uygun olanlarının  birlikte uygulanması da önemlidir.

Yani sadece cerrahi müdahale yapılması obezite hastalığının tedavi edildiği anlamına gelmez. Örneğin hastanın cerrahi tedavi sonrası yaşam tarzını değiştirerek beslenme diyetine uyması ve egzersiz veya spor aktivitelerini de yaşamına dahil etmesi gerekir.elma yada çörek şeç

Obezitenin kök sebebinin hasta tarafından bilinmesi ve farkındalık oluşturulması, obezitenin tedavi edilebilir bir hastalık olarak kabul edilmesi önemlidir.

İçindekiler

Kişiye, uygun beslenme ve hareketli hayat tarzı kazandırmak

Obezite hastalığının tedavisindeki hedef hastanın ideal kilo ve dolayısıyla vücut kitle endeksine ulaşmasıdır. Böylece obezite veya fazla kiloların sebep olduğu komplikasyonlar ortadan kalkacaktır. Bu sebeple ilk etapta kilo alımı derhal durdurulmalı ve fazla kiloların kaybı başlatılmalıdır.

Tahmin edileceği üzeresağlıklı beslenme tedavinin ilk ayağı doğru beslenme tarzı olacaktır. Egzersiz veya aktif hareketli bir yaşam tarzı da tedaviyi destekler, ancak bu durum obez hastalar için bazen mümkün olmamaktadır.

İlk 6 aylık süreçte kayda değer kilo kaybı hem hastanın tedavideki devamlılığında kararlılığını korumak hemde daha önemlisi obezitenin kişide yarattığı sağlık problemlerinin ortadan kaldırılması için önemlidir.

Bununla birlikte obeziteye yol açan sebeplerde de bahsedildiği üzere obezitenin  başka bir sağlık problemi dolayısıyla tetiklendiği durumda hastanın söz konusu sağlık probleminin tedavisi için düzenli ilaç kullanması da gerekebilir.

Cerrahi Gerektirmeyen Tedaviler

Obezite tedavisinde ilk 6 aylık süreçte kayda değer kilo verilmesinin öneminden bahsetmiştik. Hastanın kilo verebilmesi için kalori alımının kısıtlanması gerektiği için, buna yardımcı olacak yöntemlerden cerrahi işlem gerektirmeyen en yaygın uygulama mide balonu uygulamasıdır.
 

Mide balonu:

mide balonu aşamaları

Mide balonu endoskopik olarak sönük halde mide içerisine yerleştirilen ve sonrasında şişirilerek midede tokluk hissi yaratan ve bu sayede gıda alımını kısıtlayan bir uygulamadır.

Obezite tedavisinde oldukça yaygın olarak kullanılan, uygulanması kolay, etkin ve güvenilir bir yöntemdir. Mide Balonu;

  • Diyet ve egzersizle zayıflayamayan ve cerrahi gerekliliği olmayan fazla kilolu kişiler (obez olmayanlar)
  • Morbid obez hastalarda, bir miktar kilo kaybı sağlanarak ameliyat öncesinde anestezi ve cerrahi riskini azaltmak amacıyla
  • Obez hastalarda, ameliyat korkusu ve ameliyata engel durumlar olduğunda uygulanabilmektedir.
 

Mide balonu taktırma kararı, obez hastalardan farklı olarak kişinin kendisine bağlıdır. Acil ve hızlı kilo verme durumlarında tercih edilebilmektedir. Mide balonu uygulamasının avantajları olarak;

  • Hastane şartlarında çok kısa sürede takılabilmesi,
  • Mide balonu uygulaması sonrasında hastaneye yatış gerekmeden kişinin normal hayatına dönebilmesi,
  • Uygulanmasının oldukça kolay ve ağrısız olması,
  • Hastanın istediği zaman çıkarılabilmesi yani geriye dönüş imkanı sağlaması sayılabilir.
 
Bununla birlikte mide balonunun dezavantajları ise şöyledir:
 
  • Sıklıkla görülen bulantı bazen karında gerginlik nedeniyle kısa süreli (3-7 gün) hayat kalitesini düşürebilmektedir.
  • Midede 6 ay – 1 yıl süreyle kalabilmektedir.
  • Verilen kilo miktarı cerrahi yöntemlere göre daha azdır.
 

Hastanın kararlı ve uyumlu olması kilo verme sürecini oldukça kolaylaştırmaktadır. Ancak balon mideden çıkarıldıktan sonra beslenme ve egzersiz programları ile desteklenmediği sürece kaybedilen kilolar geri alınabilmektedir.

Allurion Yutulabilir Mide Balonu:

Allurion Yutulabilir Mide Balonu endoskopik mide balonu ile aynı etkiye sahiptir. Midede yer kaplayarak yiyecek alımını kısıtlar ve sürekli tokluk hissi ile kişinin daha az yiyerek kilo vermesini sağlar. Aynı zamanda yutulabilir mide balonu ile birlikte sağlanan akıllı tartı, akıllı saat ve mobil uygulama ile birlikte Allurion programı sayesinde kişinin verileri düzenli takip edilerek etkili diyetisyen desteği sağlanır. 
 
Normal mide balonundan farkı ise endoskopi veya sedasyon (hafif anestezi) gerektirmeden kapsül içinde bulunan sönük haldeki balon su ile yutulur. Sonrasında şişirilerek mideye yerleştirilir.
 
Mide balonunun çıkarılması gerekmez, yaklaşık 4 aylık süre sonunda kendiliğinden sönerek bağırsaklardan dışarıya atılır. Böylece ikinci kez gereken endoskopi ve sedasyon uygulanmaz.
 
Uygulama kolaylığı, ameliyat endoskopi ve anestezi gerektirmemesi nedeniyle yutulabilir mide balonu son zamanlarda çok tercih edilen bir tedavi yöntemi olmuştur.
 

Cerrahi Tedaviler

Morbit obezite hastalığının görülme sıklığı çağımızda giderek artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün araştırmalarına göre dünyada yaklaşık 2 milyar insan fazlakilolu bunların 650 milyonu ise obez olarak tespit edilmiştir. 

Obezite bir hastalıktır ve tedavi edilebilir. Obeziteyi aşırı yağ dokusu oluşumu ve kilo olarak görülmesi yanlıştır. Obezitenin mutlaka tedavi edilmesi gerekliliği neden olduğu hayati hastalıklar sebebiyledir. Obezite Tip-2 diyabet, kalp ve damar hastalıkları, eklem rahatsızlıkları, astım, uyku apnesi, solunum yetmezliği, kanser, felç, psikolojik sorunlar, deri hastalıkları gibi birçok hastalığın nedenidir.

Vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan morbid obezite hastalarında tedavinin en kısa sürede ve hızlı bir şekilde kilo kaybı hayati önem taşır. Çünkü gün geçtikçe sebep olduğu hastalıklar kronikleşmeye başlar. Hayati risklerin ortadan kaldırılması önemlidir. Bununla birlikte vücut kitle indeksi 35 olan hastalarda da hayati sağlık problemleri mevcutsa cerrahi tedavi düşünülmesi gerekir. 

Cerrahi tedavi yöntemleri günümüzde obezite tedavisi için uygulanan en başarılı ve en iyi sonuç veren tedavi yöntemidir. Cerrahi operasyon sonrası hastanın metabolizması değişir. Mide çok küçüldüğü için iştah ve gıda alımı isteği azalır. Hızla kilo vermeye başlar.

Ancak cerrahi tedavinin geri döndürülmesi mümkün olmamaktadır. Tedavinin ciddi bir operasyon olduğu ve hasta psikolojisi göz önüne alındığında obezite tedavisinde ilk yaklaşım hastanın sağlık durumu da göz önüne alınarak öncelikle cerrahi gerektirmeyen tedavilerin değerlendirilmesidir. 

Daha öncede bahsedildiği üzere sadece cerrahi uygulama obezitenin tedavi edildiği anlamına gelmez. Cerrahi tedavi sonrası hastanın kararlılığı ve uyması gereken yaşam tarzı (beslenme ve fiziksel aktivite) değişikliği önemlidir. 

Cerrahi tedaviler Bariatrik Cerrahi olarak da tanımlanır, mide küçültme ameliyatları veya zayıflama ameliyatlarının genel amacı gıda alımını ve emilimi azaltmaktır. Bariatrik cerrahi ameliyatları laporoskopik olarak gerçekleştirilir. 

Cerrahi tedavileri de amacına göre ayırmak bilgilendirme açısından önemlidir. Cerrahi teknikleri kısıtlayıcı ameliyatlar ,emilimi azaltıcı ameliyatlar veya hem kısıtlayıcı hem de emilimi azaltıcı ameliyatlar olarak sınıflandırabiliriz.

Kısıtlayıcı ameliyatlar

Tüp Mide Ameliyatı (Mide Küçültme) 

Tüp mide ameliyatı dünyada obezite tedavisinde en çok kullanılan ameliyattır. Mide küçültme ameliyatı, kısa sürede kayda değer kilo kaybı sağladığı için obezite tedavisindeki laparoskopik bariatrik cerrahi uygulamalarında zaman içinde en çok kullanılan yöntem haline  gelmiştir. 
 
tüp mide resmiMidenin büyük bir bölümünün (%80 lik kısmının) laparoskopik yöntemlerle kesilerek tüp şeklinde çıkarılmasıyla yapılır. Çıkarılan kısım büyüklüğü ile doğru orantılı olarak iştah hormonu ghrelin salgılanması azalır. İştah azalarak hasta daha az yeme ihtiyacı hisseder.
Bu teknikte gastrointestinal anastomosis veya intestinal bypass  (bağırsakların bypass edilmesi) uygulanmadığı için teknik olarak diğer bariatrik ameliyatlara göre çok daha kolaydır. Ameliyat sonrası komplikasyonlar çok daha azdır. Emilimi bozmadığı için vitamin eksikliği görülmez. 
Fazla kiloların kaybı hastanın diyetine uyması kararlılığı ve yaşam tarzına bağlı olarak değişir. Bu teknikte hastaların fazla kilolarının ortalama %60′ a kadarını verdikleri gözlemlenmiştir. Bu oran kişiye bağlı olarak daha da artabilir.
 
 

Gastric Band-Mide Kelepçesi

Mide kelepçesi adından da anlaşılacağı üzere titanyum alaşımından yapılmış silikon kaplı kelepçenin mideninmide kelepçesi yemek borusundan yaklaşık 5 cm altına yerleştirilip sıkıştırılarak üst kısmında bir cep oluşturulur.
Yiyecekler mideye inmeden önce bu cebe girer ve hastaya fazla yemeden tokluk hissi sağlar. 

Kısıtlayıcı ve emilimi azaltıcı ameliyatlar

Gastrik Bypass Ameliyatı

gastrik bypassGastrik Bypass ameliyatı obezite tedavisinde eskiden beri kullanılan en yaygın cerrahi yöntemlerden birisidir. 

Roux-en-y Gastrik Bypass olarak adlandırılan bu ameliyat midenin yemek borusundan hemen sonraki küçük bir kısmı bırakılarak kesilmesi ve küçük bir mide oluşturulması ardından ince bağırsağın bir kısmının oluşturulan mideye bypass edilip bağlanması ile yapılır. Böylece hem mide hacmi kısıtlanır hem de emilim ince bağırsak kısaltılarak kısıtlanır.

Bu ameliyat genel olarak yaygın kullanılmaktadır. Ancak ameliyat tüp mide ameliyatına göre  daha komplikedir Ameliyat sonrası görülebilecek komplikasyonlarda 2 kat daha fazladır. Sleeve Gastroctemy (Tüp Mide) ameliyatı ile karşılaştırıldığında aşırı kilo kaybı oranlarında kayda değer bir fark olmadığı gözlemlenmiştir. Ancak RYGB ameliyatı obezite ile birlikte görülen hastalıkların tedavisinde etkilidir.

CERRAHİ TEDAVİNİN KOMPLİKASYONLARI

Obezite cerrahisinde kullanılan cerrahi yöntemlerin en ciddi komplikasyonu kaçak ve kanamadır. Gelişen teknoloji ile kullanılan aletlerin gelişmesi bu olasılığı azaltmaktadır. Özellikle tüp mide ameliyatında midenin kesildikten sonra kalan kısmının kapatılması için kullanılan stapler lerin orijinal ve en üst kalitede olması bu ameliyatta kaçak ihtimalini en aza düşürecektir.

Biz ameliyatlarımızda kaliteden ödün vermeden kalitesicovidien tri-staple dünyaca kabul görmüş Covidien marka TRI-STAPLE™ staplerleri kullanmaktayız. 

Ameliyatlar minimal invaziv yöntemlerle (laparoskopik veya robotik) yapıldığı için hastalarda yara yeri veya ağrı görülme oranı çok düşüktür. 

Roux-en-y Gastrik Bypass  ameliyatının komplike olması , bağısak ve midenin kesilerek birkaç yerden bypass edilmesi sebebiyle kaçak ve kanama ihtimali fazladır. Ayrıca bu ameliyatta emilim kıstladığı için vitamin eksikliği görülebilmektedir. Hastanın sürekli vitamin ve mineral takviyesine ihtiyaç olabilir. Ayrıca ince bağırsak boyu kısaltıldığı için bu hastalarda çok şeker tüketimi ile bağlantılı dumping sendromu görülebilir.

Gastrik bypass ameliyatı geçirmiş hastalarda tedavinin başarısız olması durumunda revizyon cerrahisi yapılması çok zordur. Bu konuda tüp mide ameliyatı (gastric sleeve) revizyonu çok daha kolay ve başarılı yapılabilir. 

HANGİ TEDAVİ ?

Bireye en uygun tedavinin tespit edilmesinde, obeziteye neden olan etkenlerin ve hastanın yaşam tarzını değiştirmede kararlı olup olamamasının etkisi büyüktür. Ayrıca tabi ki vücut kitle endeksi, halihazırda obezite ile birlikte komorbid yani başka sağlık problemi durumu, hastanın cerrahi operasyon isteyip istememesi gibi etkenler değerlendirilir. 

Daha önce bariatrik cerrahi operasyonu geçirmiş ancak tedavide sonuca ulaşamamış hastalar için ise revizyon cerrahisi gerekebilir. 

Genel olarak Cerrahi veya cerrahi olmayan tedavi öncesi beslenme alışkanlıkları ve egzersiz yoluyla kilo vermede başarılı olamayan bireylerden, vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan morbid obez hastaları veya 35 veya üzeri olan ve aynı zamanda obezite ile ilişkili tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, solunum zorlukları, non-alkolik karaciğer yağlanması, eklem hastalıkları, kalp rahatsızlıkları gibi komorbid rahatsızlığı olan bireylere bariatrik cerrahi tedavisi  uygun olarak değerlendirilmektedir. 

Cerrahi yöntemlerde beklenen sonuç bireye göre değişmekle birlikte cerrahi tedavide 2 yıl içinde fazla kiloların %80’ninin kaybıdır. 

Mide balonu uygulamasında ise 6 ayda %10-15 kilo kaybı olarak beklenir.

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
WhatsApp
Email

İçindekiler

Bize Sorun...