Mide Balonu
Mide balonu tedavisi uzun yıllardır ameliyatsız obezite tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Tüp mide ameliyatı gibi obezite cerrahisine uygun olmayan veya olmak istemeyen hastalar için bir
Obezite hastalığını sadece yüksek kilolu olmak veya vücuttaki yağ oranının fazla olması olarak değerlendiremeyeceğimiz gibi tedavisinde de tek bir yöntemin başarılı olabileceği bakış açısı doğru olmayacaktır.
Tedavi multidisipliner bir yaklaşımla çok yönlü yapılmalıdır. Tedavi hasta için uzun ve zorlu bir süreçtir. Tedavi sonuçlarına ulaşabilmek zaman alacağı için obezite tedavisinde en önemli etkenlerden birisi hastanın kararlı olmasıdır.
Bu süreç boyunca hastanın, uygulanan tedavi yöntemlerine kararlılıkla uyması, koyulan hedeflerin sıkı takibi ve doktor diyetisyen veya psikolog ile birlikte tedavinin amacına ulaşabilmesi için özverili ve disiplinli bir yaklaşım sergilemesi gerekir.
Tedavi sürecinin belirlenmesi için öncelikle obezite hastalığının kök nedenlerinin, hastanın karakterinin, yaşam tarzının, vücut kitle indeksi ile obezite sınıfının, bel çevresi yağlanma oranı gibi diğer birçok etkenin ele alınması gerekir.
Bu etkenlerin değerlendirilerek hasta tedavisi için uygulanacak en uygun tedavi yöntem doktorunuz tarafından belirlenir. Ancak bu yöntem aşağıda da bahsedeceğimiz yöntemlerden sadece birisinin uygulanması değildir. Bu yöntemlerin kişi için uygun olanlarının birlikte uygulanması da önemlidir.
Yani sadece cerrahi müdahale yapılması obezite hastalığının tedavi edildiği anlamına gelmez. Örneğin hastanın cerrahi tedavi sonrası yaşam tarzını değiştirerek beslenme diyetine uyması ve egzersiz veya spor aktivitelerini de yaşamına dahil etmesi gerekir.
Obezitenin kök sebebinin hasta tarafından bilinmesi ve farkındalık oluşturulması, obezitenin tedavi edilebilir bir hastalık olarak kabul edilmesi önemlidir.
Obezite hastalığının tedavisindeki hedef hastanın ideal kilo ve dolayısıyla vücut kitle endeksine ulaşmasıdır. Böylece obezite veya fazla kiloların sebep olduğu komplikasyonlar ortadan kalkacaktır. Bu sebeple ilk etapta kilo alımı derhal durdurulmalı ve fazla kiloların kaybı başlatılmalıdır.
Tahmin edileceği üzere tedavinin ilk ayağı doğru beslenme tarzı olacaktır. Egzersiz veya aktif hareketli bir yaşam tarzı da tedaviyi destekler, ancak bu durum obez hastalar için bazen mümkün olmamaktadır.
İlk 6 aylık süreçte kayda değer kilo kaybı hem hastanın tedavideki devamlılığında kararlılığını korumak hemde daha önemlisi obezitenin kişide yarattığı sağlık problemlerinin ortadan kaldırılması için önemlidir.
Bununla birlikte obeziteye yol açan sebeplerde de bahsedildiği üzere obezitenin başka bir sağlık problemi dolayısıyla tetiklendiği durumda hastanın söz konusu sağlık probleminin tedavisi için düzenli ilaç kullanması da gerekebilir.
Mide balonu endoskopik olarak sönük halde mide içerisine yerleştirilen ve sonrasında şişirilerek midede tokluk hissi yaratan ve bu sayede gıda alımını kısıtlayan bir uygulamadır.
Obezite tedavisinde oldukça yaygın olarak kullanılan, uygulanması kolay, etkin ve güvenilir bir yöntemdir. Mide Balonu;
Mide balonu taktırma kararı, obez hastalardan farklı olarak kişinin kendisine bağlıdır. Acil ve hızlı kilo verme durumlarında tercih edilebilmektedir. Mide balonu uygulamasının avantajları olarak;
Hastanın kararlı ve uyumlu olması kilo verme sürecini oldukça kolaylaştırmaktadır. Ancak balon mideden çıkarıldıktan sonra beslenme ve egzersiz programları ile desteklenmediği sürece kaybedilen kilolar geri alınabilmektedir.
Mide balonu tedavisi uzun yıllardır ameliyatsız obezite tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Tüp mide ameliyatı gibi obezite cerrahisine uygun olmayan veya olmak istemeyen hastalar için bir
Yutulabilir Mide Balonu +2000 Mide Balonu uygulama tecrübesi 2000 balon uygulama ortalaması %19 kilo verdirme oranı. (Dünya ortalaması %15 dir) Dünyada en fazla Yutulabilir Mide
Morbit obezite hastalığının görülme sıklığı çağımızda giderek artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün araştırmalarına göre dünyada yaklaşık 2 milyar insan fazlakilolu bunların 650 milyonu ise obez olarak tespit edilmiştir.
Obezite bir hastalıktır ve tedavi edilebilir. Obeziteyi aşırı yağ dokusu oluşumu ve kilo olarak görülmesi yanlıştır. Obezitenin mutlaka tedavi edilmesi gerekliliği neden olduğu hayati hastalıklar sebebiyledir. Obezite Tip-2 diyabet, kalp ve damar hastalıkları, eklem rahatsızlıkları, astım, uyku apnesi, solunum yetmezliği, kanser, felç, psikolojik sorunlar, deri hastalıkları gibi birçok hastalığın nedenidir.
Vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan morbid obezite hastalarında tedavinin en kısa sürede ve hızlı bir şekilde kilo kaybı hayati önem taşır. Çünkü gün geçtikçe sebep olduğu hastalıklar kronikleşmeye başlar. Hayati risklerin ortadan kaldırılması önemlidir. Bununla birlikte vücut kitle indeksi 35 olan hastalarda da hayati sağlık problemleri mevcutsa cerrahi tedavi düşünülmesi gerekir.
Cerrahi tedavi yöntemleri günümüzde obezite tedavisi için uygulanan en başarılı ve en iyi sonuç veren tedavi yöntemidir. Cerrahi operasyon sonrası hastanın metabolizması değişir. Mide çok küçüldüğü için iştah ve gıda alımı isteği azalır. Hızla kilo vermeye başlar.
Ancak cerrahi tedavinin geri döndürülmesi mümkün olmamaktadır. Tedavinin ciddi bir operasyon olduğu ve hasta psikolojisi göz önüne alındığında obezite tedavisinde ilk yaklaşım hastanın sağlık durumu da göz önüne alınarak öncelikle cerrahi gerektirmeyen tedavilerin değerlendirilmesidir.
Daha öncede bahsedildiği üzere sadece cerrahi uygulama obezitenin tedavi edildiği anlamına gelmez. Cerrahi tedavi sonrası hastanın kararlılığı ve uyması gereken yaşam tarzı (beslenme ve fiziksel aktivite) değişikliği önemlidir.
Cerrahi tedaviler Bariatrik Cerrahi olarak da tanımlanır, mide küçültme ameliyatları veya zayıflama ameliyatlarının genel amacı gıda alımını ve emilimi azaltmaktır. Bariatrik cerrahi ameliyatları laporoskopik olarak gerçekleştirilir.
Cerrahi tedavileri de amacına göre ayırmak bilgilendirme açısından önemlidir. Cerrahi teknikleri kısıtlayıcı ameliyatlar ,emilimi azaltıcı ameliyatlar veya hem kısıtlayıcı hem de emilimi azaltıcı ameliyatlar olarak sınıflandırabiliriz.
Gastrik Bypass ameliyatı obezite tedavisinde eskiden beri kullanılan en yaygın cerrahi yöntemlerden birisidir.
Roux-en-y Gastrik Bypass olarak adlandırılan bu ameliyat midenin yemek borusundan hemen sonraki küçük bir kısmı bırakılarak kesilmesi ve küçük bir mide oluşturulması ardından ince bağırsağın bir kısmının oluşturulan mideye bypass edilip bağlanması ile yapılır. Böylece hem mide hacmi kısıtlanır hem de emilim ince bağırsak kısaltılarak kısıtlanır.
Bu ameliyat genel olarak yaygın kullanılmaktadır. Ancak ameliyat tüp mide ameliyatına göre daha komplikedir Ameliyat sonrası görülebilecek komplikasyonlarda 2 kat daha fazladır. Sleeve Gastroctemy (Tüp Mide) ameliyatı ile karşılaştırıldığında aşırı kilo kaybı oranlarında kayda değer bir fark olmadığı gözlemlenmiştir. Ancak RYGB ameliyatı obezite ile birlikte görülen hastalıkların tedavisinde etkilidir.
Obezite cerrahisinde kullanılan cerrahi yöntemlerin en ciddi komplikasyonu kaçak ve kanamadır. Gelişen teknoloji ile kullanılan aletlerin gelişmesi bu olasılığı azaltmaktadır. Özellikle tüp mide ameliyatında midenin kesildikten sonra kalan kısmının kapatılması için kullanılan stapler lerin orijinal ve en üst kalitede olması bu ameliyatta kaçak ihtimalini en aza düşürecektir.
Biz ameliyatlarımızda kaliteden ödün vermeden kalitesi dünyaca kabul görmüş Covidien marka TRI-STAPLE™ staplerleri kullanmaktayız.
Ameliyatlar minimal invaziv yöntemlerle (laparoskopik veya robotik) yapıldığı için hastalarda yara yeri veya ağrı görülme oranı çok düşüktür.
Roux-en-y Gastrik Bypass ameliyatının komplike olması , bağısak ve midenin kesilerek birkaç yerden bypass edilmesi sebebiyle kaçak ve kanama ihtimali fazladır. Ayrıca bu ameliyatta emilim kıstladığı için vitamin eksikliği görülebilmektedir. Hastanın sürekli vitamin ve mineral takviyesine ihtiyaç olabilir. Ayrıca ince bağırsak boyu kısaltıldığı için bu hastalarda çok şeker tüketimi ile bağlantılı dumping sendromu görülebilir.
Gastrik bypass ameliyatı geçirmiş hastalarda tedavinin başarısız olması durumunda revizyon cerrahisi yapılması çok zordur. Bu konuda tüp mide ameliyatı (gastric sleeve) revizyonu çok daha kolay ve başarılı yapılabilir.
Bireye en uygun tedavinin tespit edilmesinde, obeziteye neden olan etkenlerin ve hastanın yaşam tarzını değiştirmede kararlı olup olamamasının etkisi büyüktür. Ayrıca tabi ki vücut kitle endeksi, halihazırda obezite ile birlikte komorbid yani başka sağlık problemi durumu, hastanın cerrahi operasyon isteyip istememesi gibi etkenler değerlendirilir.
Daha önce bariatrik cerrahi operasyonu geçirmiş ancak tedavide sonuca ulaşamamış hastalar için ise revizyon cerrahisi gerekebilir.
Genel olarak Cerrahi veya cerrahi olmayan tedavi öncesi beslenme alışkanlıkları ve egzersiz yoluyla kilo vermede başarılı olamayan bireylerden, vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan morbid obez hastaları veya 35 veya üzeri olan ve aynı zamanda obezite ile ilişkili tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, solunum zorlukları, non-alkolik karaciğer yağlanması, eklem hastalıkları, kalp rahatsızlıkları gibi komorbid rahatsızlığı olan bireylere bariatrik cerrahi tedavisi uygun olarak değerlendirilmektedir.
Cerrahi yöntemlerde beklenen sonuç bireye göre değişmekle birlikte cerrahi tedavide 2 yıl içinde fazla kiloların %80’ninin kaybıdır.
Mide balonu uygulamasında ise 6 ayda %10-15 kilo kaybı olarak beklenir.
Bu web sitesinde belirtilen cerrahi operasyonlara ait bilgi, görüntü ve yorumlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı, tedavi ve takip yöntemlerindeki karar hekim tarafından verilecektir.