Bariatrik Cerrahi ve Duygusal Yeme

Duygusal yeme; kişilerin öfke, üzüntü, stres gibi olumsuz duygularını bastırmak amacıyla fazla miktarda besinin vücuda alınması olarak tanımlanmaktadır. Duygusal yeme, kişilerde kontrolsüz bir şekilde kilo artışına sebep olmakta ve vücutta yağ depolanarak obeziteye yol açmaktadır. Bu durum kadınlarda erkeklere göre, fazla kilolu bireylerde ise normal kiloda olan bireylere göre daha fazla görülmektedir.

Obezitenin tedavi yöntemlerinden biri olan bariatrik cerrahi adaylarında duygusal yeme sendromuna sık rastlanılmaktadır.

Eğer bu durum öncesinde düzeltilmezse operasyon sonrası ağırlık kaybı hızı ve derecesi olumsuz yönde etkilenir.

Ameliyat sonrası, kişilerde aşırı besin kısıtlamasından kaynaklı psikolojik değişiklikler görülebilmektedir. Bu sebeple kişilerin dikkatini başka yöne çekmek ve duygusal durumlarına tepki olarak aşırı yeme isteğinin önüne geçilebilir.

Ameliyat öncesi duygusal yeme dürtüsünün üstesinden gelmek için kullanılan sağlıksız yönelimlerin (şekerli içecekler, tekrarlanan küçük atıştırmalıklar, sigara vb.) ameliyattan önce ortadan kaldırılması hedeflenmelidir. Bunun yerine sağlıklı alternatiflerin (fiziksel aktivite) getirilmesi sürecin yönetimini olumlu yönde etkileyecektir.

Duygusal yemeyi azaltma alternatifleri, diyabetli ve fazla kilolu yetişkinler arasında daha fazla kilo kaybını teşvik etmek için yararlı olabilmektedir. Bu sayede ameliyatın başarısı artmaktadır.

Yapılan çalışmalarda bariatrik cerrahi sonrası ilk 1 yıl içerisindeki ağırlık kaybı ile birlikte duygusal yemede önemli gerilemeler olduğu görülmüştür. Ancak ameliyat öncesi tıkınırcasına yeme sendromu olan hastalar daha sık ve daha küçük miktarlarda yeme eğiliminde bulunmuşlardır. Bariatrik cerrahi sonrası çok az kişi bu sendrom için tanı kriterlerini karşılasa da bu kişilerin 3 yıllık ağırlık kaybı daha az olduğu ve dolayısıyla ameliyatın başarısını doğrudan etkilediği gözlemlenmiştir.