Ketojenik diyet, 1920’li yıllarda Johns Hopkins Tıp Merkezi çalışanları tarafından epilepsi hastalığının tedavisinde uygulanan, yüksek yağ ve düşük karbonhidrat içerikli bir diyet türüdür. Bir diyetin ketojenik olabilmesi için günlük alınan karbonhidrat miktarının 50 g’dan az olması gerekmektedir.
Yağlar ketojenik diyetin enerji kaynağıdır ve vücuda yeterli miktarda karbonhidrat alınmaması, glikojen depolarının tükenmesi ile birlikte karaciğerde β-oksidasyona uğrayarak keton cisimciklerini oluştururlar. Glikoz karbonhidratların sindirimi ile oluşan bir monosakkarittir ve insan beyni enerji için temel enerji kaynağıdır. Glikoz yokluğunda oluşan keton cisimcikleri alternatif enerji kaynağı olarak kullanılır.
Klasik ketojenik diyette yağın, protein ve karbonhidratların toplamına oranı 4:1 şeklindedir. Enerjinin %80-90’ı yağlardan karşılanırken geri kalan kısmı vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak kadar protein ve karbonhidrat oluşturur. Kısa bir sürede ketoz durumu oluşturabilmek için karbonhidratların kısıtlı olması çok önemlidir. Çok katı ve uygulaması zor bir diyet türü olduğu için sadece epilepsi tedavisi için kullanılır.
Dr. Robert Atkins tarafından epilepsi tedavisinde kullanılmak için geliştirilen diyet türüdür. Enerjinin %60’ı yağlar, %30’u proteinler ve %10’u ise karbonhidratlardan karşılanır. 4 fazdan oluşur:
Faz 1: Günde 20 gram karbonhidrat tüketimine izin verilir ve ketoz durumu sadece bu fazda görülür.
Faz 2: Günlük karbonhidrat alımı 25-50 grama çıkarılır.
Faz 3: Gümlük karbonhidrat alımı 80 grama çıkarılır ve kişi ideal vücut ağırlığına ulaşana kadar uygulanır.
Faz 4: Bu fazda vücut ağırlığının korunması amaçlanır ve günlük 100 gram karbonhidrat alımına izin verilir.
Modifiye Atkins Diyeti, Atkins diyetinin 1. fazının süresiz kullanılarak ketoz durumunun devam etmesini amaçlar. Diyet enerjisinin %60-65’i yağlardan , %30’u proteinlerden ve %5-10’u karbonhidratlardan karşılanır. Protein alımı ve diyet enerjisinde kısıtlama yapılmadan günlük 20 gramdan az karbonhidrat alınması planlanır.
Temeli orta zincirli trigliseritlerin kullanımına dayanan bir diyet türüdür. Orta zincirli trigliseritlerle vücutta daha verimli keton üretimi gözlemlenir ve bu diyet ile klasik ketojenik diyetteki ketozis seviyesine ulaşabilmek için daha az yağ alımı yeterli olur. Diyet enerjisinin %65’i orta zincirli trigliseritlerden elde edilir.
Temeli diyetteki karbonhidrat kaynağı olan besinlerin glisemik indekslerinin 50’nin altında olmasına dayanır. Diyet enerjisinin %75’i yağlardan, %15’i karbonhidratlardan ve %10’u proteinlerden karşılanır. Düşük glisemik indeksli karbonhidrat alımı günlük 40-60 gram olarak planlanır.
Çoğu epilepsi hastasında anti epileptik ilaçlar kullanılarak nöbetler kontrol edilebilmektedir. Dirençli epilepsi olarak bilinen epilepsi türünde ise nöbet kontrolü üzerinde ilaçlar etkili değildir, bu sebeple ketojenik diyet alternatif bir tedavi yöntemi olarak önerilir. Ketojenik diyet türlerinin dirençli epilepsi tedavisinde uzun vadede olumlu sonuçlar gösterdiği bilinmektedir.
Bu web sitesinde belirtilen cerrahi operasyonlara ait bilgi, görüntü ve yorumlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı, tedavi ve takip yöntemlerindeki karar hekim tarafından verilecektir.